Hyaluronik asit vücutta üretilen bir protein türevidir. Vücutta birçok farklı bölgede farklı görevi vardır. Örneğin; eklem sıvısında eklemin kayganlığını dolayısıyla rahat hareket etmesini sağlarken, cilt altında bulunan hyaluronik asit cildin nemlenmesinde görev alır.
Cilt altı dokuda bulunan hyaluronik asit cildin nem dengesinin sağlanmasından sorumludur. Doğduğumuzda cilt altında oldukça yüksek miktarda bulunan hyaluronik asidin miktarı yaşla birlikte azaldığı için bebeklikte sahip olunan o yumuşak doku yaş almayla birlikte daha kuru nemsiz hale gelmektedir. Cilt kuruluğu, pullanma, herhangi bir ilaç kullanımına bağlı olarak ciltte kuru bir görünüm olması gibi durumlarda hyaluronik asit takviyelerinden faydalanılmalıdır. Hyaluronik asit kendi hacminden 1000 kat daha fazla su tutma kapasitesine sahip bir ürün olduğu için mutlaka gün içerisinde 1,5 – 2 litre su tüketilmesi hyaluronik asitten beklenilen etkiyi görmek için tavsiye edilir.
Eklemlerde iki kemiğin birbirine bakan yüzeylerde sinoviyal boşluk adı verilen bir boşluk vardır. Bu boşlukta eklemin daha rahat hareket edebilmesini sağlayan bir sıvı bulunmaktadır. Sıvının kaybı ile zamanla eklem yapılarından kıkırda ve ileri aşamalarda kemik hasarlanabilir ve eklem her hareket ettiğinde ses gelmektedir. Hyaluronik asit eklem sıvının temel bileşenlerindendir. Düzenli hyaluronik asit kullanımı eklem sıvısının miktarının artışına destek sağlamaktadır.
Koenzim Q10 normalde vücutta üretilen güçlü antioksidan etkinliği olan vitamin benzeri bir bileşiktir. Yaşla birlikte ve çevresel faktörlerin (stres, düzensiz beslenme, ilaç kullanımı gibi…) etkisi ile birlikte miktarı hızlı bir şekilde azalmaktadır.
Vücuttaki en yüksek koenzim Q10 seviyeleri 20’li yaşlara kadardır. Sonraki yıllarda birçok faktörün etkisi ile miktarı azalmaya başlar. 35-40 yaş sonrası vücut koenzim Q10 seviyeleri daha anlamlı derecede azalmaktadır. Bu azalma sonucunda antioksidan kapasite azalır, yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Oksidatif hasarın artmasına bağlı olarak, DNA bozulması artar. Koenzim Q10 cilt hücrelerini korur, kırışıklık derinliğinin azalmasını sağlar. Koenzim Q10 cilt hücrelerine nüfuz eder, oksidasyonu ve kırışıklıkları azaltır. Güneş ışınlarına bağlı cilt hasarlanmaları önler.
Koenzim Q10 yağda çözünen ve güçlü antioksidan etkinliği olan vitamin benzeri bir bileşiktir. Güçlü antioksidan etkinliği ile bağışıklık hücrelerini koruyarak aktivitelerini destekler. Yağda çözündüğü için vücudun birçok dokusuna ulaşarak güçlü koruma sağlar.
Vücudumuz hücrelerden oluşur ve her hücrenin içerisinde enerji üretiminden sorumlu mitokondri adı verilen yapılar vardır. Mitokondriden enerji üretilebilmesi için gerekli olan temel madde ise koenzim Q10’dur. Koenzim Q10 seviyeleri azaldığı zaman yeterli miktarda enerji üretilemeyeceği için yorgunluk ve halsizlik belirtileri gözlemlenir. Bu nedenle gün içindeki enerji seviyelerinin arttırılmasına destek sağlamak için koenzim Q10 takviyesi alınması önerilmektedir.
Kolajen vücutta üretilen ve yaşla birlikte miktarı azalan bir protein çeşididir. Kolajen sarmal şekilde bir yapıdadır ve aralarında çapraz bağlarla birbirine bağlıdır. Çevresel etkilerle bu çapraz bağlarda kopmalar olduğunda kolajen molekülünün yapısı bozulur ve bulunduğu dokuda hasarlanmalar meydana gelir. Cilt dokuda kırışıklık oluşması gibi… Kolajenin birden fazla çeşidi vardır. Her tip kolajen farklı dokularda göre görebilir. Örneğin, tip 1 kolajen daha çok cilt dokuda bulunurken tip 2 kolajen eklemlerde daha yoğun bulunur ve bu kolajen tipleri ihtiyaç dahilinde birbirlerine dönüşebilirler.
Cildin sağlık ve pürüzsüz görünmesini sağlayan temel bileşen kolajendir. Kolajen sarmalı arasında bulunan çapraz bağlar bozulmaya başladığında, kolajen miktarı azaldığında cilt dokusunda çökmeler yani kırışıklıklar oluşmaya balar. Yapılan çalışmalarda cilt altı dokuda yoğunlukla tip kolajen olduğu ve dışarıdan moleküler boyut olarak küçük olan kolajen peptidlerinin (hidrolize edilmiş kolajen) takviye olarak alınması ile cilt altı kolajen miktarında artış olduğu ve kırışıklık derinliğinde azalma olduğu görülmüştür.
Eklemlerde, kemiklerin birbirine bakan yüzeylerinde kıkırdaklar bulunur. Bu kıkırdaklarda yaşa bağlı olarak, çevresel faktörlere bağlı olarak aşınmalar meydana geldiğinde halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartrit meydana gelmektedir. Kolajen takviyeleri kıkırdak oluşumuna katkı sağlar ve eklem hastalıklarının tedavisine destek olur.
Çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmesinde birçok faktör rol oynamaktadır. Tiroit hormonları çocukların büyüme ve gelişmesini kontrol eden bir hormon metabolizması olduğu için çocuk gelişiminde oldukça önemlidirler. İyot ise tiroit hormonlarının sentezlemesi için gerekli olan temel mineraldir. Bu nedenle hem fiziksel hem de zeka gelişiminin desteklenmesinde özellikle iyot takviyesine ihtiyaçları vardır. İyot eksikliğine bağlı büyüme gelişme geriliği ve guatr problemleri görülebilmektedir. Bu nedenle çocukluk döneminde düzenli iyot kullanılması önerilmektedir.